Adana Çukurova Belediye Başkanı Soner Çetin CHP’den istifa etti
Adana Çukurova İlçe Belediye Başkanı Soner Çetin, partisi CHP’den istifa etti. Çetin, “Son aday belirleme yöntemlerinde bunu açıkça görüyoruz. Atatürk ilkeleri, cumhuriyet değerleri, sosyal demokrasinin evrensel kuralları gibi partinin kimliğini oluşturan kavramlar göz ardı ediliyor, hiçbir objektif ve liyakat kriteri dikkate alınmıyor.” Parti içinde dar kadro ön plana çıkıyor, adaylıklar arkadaşlar tarafından yapılıyor.” “Çavuş ilişkileriyle dağıldığı bir dönemi üzülerek yaşadık” dedi.
Çetin, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Çocukluğumdan beri Cumhuriyet Halk Fırkası’na mensup bir ailede büyüdüm. Her zaman söylediğim gibi, 1923 yılında Adana’da Cumhuriyet Halk Fırkası’nı kuran Kuvayi Milliyetçi bir dedenin torunu olmaktan her zaman gurur duydum. Partimin başarısı için, Gençlik Kollarından başlayarak her zaman partimin hizmetinde oldum. 2009 yılında Adana Büyükşehir Belediye Başkanı adayı olarak gösterilip bir hafta sonra çeşitli hilelerle adaylıktan çıkarıldıktan sonra bile bu başarıyı elden bırakmadım. Partimize kızmadım ve yerime aday gösterilen adayın başarısı için çalıştım.
10 yıldır Cumhuriyet Halk Partisi’nden seçilerek Çukurova Belediye Başkanı olarak görev yapıyorum. CHP’li olmaktan her zaman gurur duydum ama Belediye Başkanlığı’nın bir hizmet ofisi olduğunu bilerek hiçbir zaman belediyeye siyaset sokmadım. Her seçimden sonra parti rozetimi çıkarıp herkese eşit ve adil hizmet sunmaya çabaladım.
Bu anlayışla görevimi yaparken daima partimin bayrağını en üst düzeye çıkarmayı hedefledim. Katıldığımız her seçimde gece gündüz çalıştım ve seçim sonuçlarının karşılığını aldık. Partimizin ve partililerimizin her zaman gururla sunacağı bir yerel yönetici olmak için her türlü çabayı gösterdim.
Ancak gelinen noktada canımızı adadığımız partinin gasp edildiğini, ilke ve değerlerinden uzaklaşıldığını üzülerek görmekteyiz. Cumhuriyet Halk Partisi’nin mevcut yönetiminin önce yerelde, sonra genel olarak iktidarı hedeflemesi gerekirken, parti içinde sadece kendi iktidarını korumaya yönelik taktikler geliştirmeye çalıştığını kaygıyla gözlemliyoruz.
Son aday seçme tekniklerinde bunu açıkça gördük. Atatürk’ün unsurları, cumhuriyet değerleri, sosyal demokrasinin kozmik kuralları gibi partinin kimliğini oluşturan kavramların yok sayıldığı, tarafsız ve liyakat kriterlerinin dikkate alınmadığı, kadroların daraltıldığı bir dönemi üzülerek yaşadık. Parti öne çıktı ve adaylar adam kayırma yoluyla dağıtıldı.
Ömrünü Cumhuriyet Halk Partisi’nde geçirmiş ve partinin birçok kademesinde gururla görev yapmış biri olarak, şahit olduğum bu endişe verici durum nedeniyle partimden istifa ettiğimi üzülerek belirtmek isterim.
Ancak bu hikaye burada bitmiyor.” – ADANA